Mobilin öneminin her zaman anlatıyorum, e-ticaret konusu geçince mobil ve hız konusuna mutlaka değiniyorum. Akıllı telefon kullanımı ve internetin yaygınlaşmasıyla mobilde alışverişte doğru orantılı olarak artıyor. Pandemi de e-ticareti pozitif yönde etkiledi. Bu iddiayı pekiştirmesi için bazı rakamları sizlerle paylaşmak istiyorum. İşte 2020 We Are Social Türkiye’ye özel raporudaki dijital pazarlama ve dijital medya alanındaki en yeni ve kapsamlı istatistikleri.
✔️ 2020’de Türkiye’de dijital pazarlamada harcanan bütçe hacmi yaklaşık 700 Milyon $ olarak gerçekleşti. Muhtelif kaynakların sunduğu bilgilere göre küresel hacim 350 Milyar $ dolayında. Yani Türkiye, dijital pazarlamada tüm dünyada harcanan bütçenin %0,2’sini yani 1.000’de 2‘sini temsil ediyor.
✔️ Türkiye’deki internet kullanıcılarının adedi 67 Milyon ve bunun nüfusa oranı %77.İnternet kullanıcılarının %97’sinde akıllı telefon var.
✔️ Bir Türk internet kullanıcısı günde ortalama 8 saat internet kullanıyor, bunun da 3 saati sosyal medyada geçiyor. Çarpıcı istatistik: Bu 8 saatin yarım saatten fazlası da podcast dinleyerek geçiyor. (Podcast verisi gerçekten inanılmaz ve dikkat etmek gerek)
✔️ Facebook’un 38 Milyon, Instagram’ın 46 Milyon, LinkedIn’in 10 Milyon, Twitter’ın 14 Milyon kullanıcısı var.
Rakamlar gösteriyor ki, Türkiye’de dijital pazarlama hala çok büyük bir potansiyele sahip.
Bu verileri paylaştıktan sonra asıl konumuz olan e-ticaret site yöneticileri için bu yazımda mobilde müşteri kaybettiren üç önemli faktörü ele alacağım.
Instagram, Facebook, Twitter gibi bir mecralarda ya da internette bir içerikte bir ürünü görüp almak isteyebilirsiniz. Örneğin bir arkadaşınız Instagram’da aldığı bir ayakkabıyı paylaşıyor sizinde hoşunuza gidiyor ve hemen araştırmaya başlıyorsunuz. Böylelikle e-ticaretin ilk fitilini ateşliyorsunuz. Bazen arama yaparken kendizi hazine avına çıkmış gibi hissediyor da olabilirsiniz. Neticede en uygun fiyata sahip olan, en orijinal ürünü en kolay şekilde almak isteyeceksiniz. Ne de olsa finalde para harcayacaksınız.
Araştırmada hiç sorun yaşamazken sıra alışveriş kısmına geçtiğinde adeta kaosun içine ilerliyorsunuz. Karışık formlar doldurmak, anlamsız işlemler, açılmayan sayfalar derken tüm her şey sizin aleyhinizde işliyor ve deneyiminiz alt üst oluyor.
Burada size önemli bir istatistiği paylaşmak istiyorum:
Yapılan araştırmalara göre, internetten satın almak için ürün veya hizmet aramaya başlayan on kişiden üçü, hiçbir ürün veya hizmet satın almıyor.
Bu sorun tamamen kötü kullanıcı deneyiminden kaynaklanıyor. Bu durum, doğru deneyim sunan perakendeciler için milyarları bulan gelir fırsatı anlamına geliyor. Fakat bunu değerlendirmek ve aksiyon almak bir öngörü ve strateji meselesi.
İçerik Önerisi: E-ticaret SEO rehberi
İşte müşterilerin çok sık karşılaştığı üç önemli sorunlu nokta:
İçindekiler
1. Infinite Scroll (Sonsuz Kaydırma)
Öncelikle bilmeyenler için infinite scroll’un ne olduğunu anlayalım: Infinite Scroll (Sonsuz Kaydırma), internet sayfalarında, kullanıcı sayfayı aşağıya kaydırdıkça otomatik olarak farklı bir sayfaya yönelen tasarım modellemesidir. Infinite Scroll olan sayfalarda kullanıcılar sayfadan aşağıya indikçe kullanıcıya bir sonraki içerik veya sonraki sayfa gösterilir. Böylece kullanıcının daha az tıklama yaparak internet sitesinden faydalanması ve daha aktif bir sörf deneyimi elde edilmesi sağlanır.
Infinite Scroll, mobilde satışları etkileyen en sorunlu noktalar arasında en sık karşılaşılandır.
Yüzlerce seçenek arasından en iyisini bulmak, sıkıcı ve amaçsız gelebilir. Bu durum, özellikle cep telefonundan arama yapıldığında geçerlidir. Mobil cihaz kullanırken tek seferde yalnızca bir veya iki ürünün görülebildiğini unutmayın. Müşterilere çok sayıda ürün sunmak kulağa hoş geliyor olsa da, aslında kafa karışıklığına ittiği için satışları olumsuz etkiliyor. Az ürün olması ile çok ürün olması arasında bir denge tutulmalıdır.
2. Otomatik doldurulmayan alanlar
İkincisi otomatik doldurulmayan alanlardır. Müşterilerin kişisel bilgilerini kolayca dolduramaması can sıkıcı olabilir. Örneğin, ödeme bilgileri. Hiç kimse herkese açık bir ortamda kredi kartını çıkarmaktan hoşlanmaz veya o anda kredi kartları yanlarında olmayabilir. Yanlarında olsa bile, küçücük bir ekranda küçük bir form doldurmak pek kullanışlı değil.
3. Site hızı
Artık her sektörde çok sayıda alternatif var. Eğer sizinle bir gönül bağı yoksa ya da bulunmaz hint kumaşı satmıyorsanız kullanıcılarınızın çok sadık olmasını beklemeyin. Hız konusunda büyük şirketler aksiyonlar alıyor. Örneğin Google, site hızını artık bir arama sonuç sıralama faktörü olarak kabul ediyor. Hız, kullanıcı deneyiminin en önemli faktörlerinden birisidir.
Bir anlık bile gecikme web sitesinin kullanıcıları için sorun anlamına gelebilir. Sorun ise can sıkıntısına neden olur. Müşterilerinizin son ödeme aşamasına kadar kalmalarını beklemeyin. Markalar için kusursuz bir alışveriş deneyimi sunmak kritik önem taşır. Kötü bir deneyimle giden müşterilerin geri geleceklerini ummayın. Ancak müşterilerinizin olumlu bir deneyim yaşamalarını sağlarsanız web sitenizden alışveriş yapma ve gelecekte web sitenizi tekrar ziyaret etme olasılıkları yüksektir.
[…] E-ticarette Mobilde Müşteri Kaybettiren 3 Önemli Faktör: Optimize Et Değişimi Gör […]